‘’Mutluluğu hak eden bir insansın bence.’’ Dedim. ‘’Acılarında yanında olup seni teselli eden sevdiklerinden olabilmeyi isterdim.‘’ Şu cümlelerden sonra beynimi istila edebilecek birkaç düşünce beni darlar oldu. Dünya üzerinde ne varsa bir şeyleri hak ederdi elbette, duygular bile yeterince yaşamayı gerektirirdi. Özlem güzelce yollara bakıp gülümsemeyi gerektiriyordu, üzüntü o anda sakince durumuna acıyıp sonra unutmanı…
Yazar: Paydaş Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği
Çağlayan Mısralar
Her güzeli yazamaz bir şair. Her yazdığını da okuyamaz. Bir şair şiirden başka kapıyı çalamaz yalnızlığında. Ve bütün şiirlerini sevemez. Hepsini aynı kalemle yazamaz çünkü. Her yazdığıyla gurur duymaz belki, övünemez. Yazar, siler, bir daha siler. Bir daha yazmaz bazen. Bazen şiire tövbe eder. Sonra bir daha başlar aynı illete. Heybesinden eksik etmez hiçbir zaman…
Bizim Martılar
Küçük bir balıkçı teknesinde Unuttuğum çocukluğum, Gördüğüm her deniz kabuğunda Su yüzüne çıkar. Ve “Bizi nasıl unutursun?” Diye bağırır martılar. Annem hep, “Martı çığlıkları, Babanın gülüşüne benzerdi” der. Ama ben bilirim ki martılar, Çığlık değil, kahkaha atar. Hem gök hem deniz onlarınken, Neden çığlık atsınlar? Hala hiç anlamam: Neydi bu deniz sevgimiz? Babamla balığa çıktığımız…