Paydaş Eğitim Kültür Sanat Derneği organizasyonuyla, Birikim Kültür Sanat Derneği ev sahipliğinde, uygulayıcı Devrim Sarı Battistessa eşliğinde, bir P4C atölyesinde bir araya geldik.
Felsefi soruşturmamızda,
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”na ithafen “Çocuk” kavramınıda dair yolculuğa çıktık.
Katılımcıların önemli katkılarıyla “Çocuk”teması üzerinden bir çok düşüncenin kapısını araladık:
Çocukluğa kulak verdik.
Antoine de Saint-Exupéry’nin Küçük Prens eserinden bir bölüm dinledik.
Çocukluğun, yetişkinliğe bazı eleştirileri vardı. Anlaşılmak, duyulmak istiyordu.
Hayal gücünün takdir edilmesini bekliyordu. Biraz sitemli, biraz alaycı, biraz vazgeçiyor gibiydi. Ama umudunu her daim cebinde taşıyordu.
Ona hak vermemek çok zor.
Sorulardan sorulara yol aldık.
Kendi olmak ne demektir?
Toplumun, ailemizin ve çevremizin beklentileriyle şekillenen bir yaşamda,
kendi sesimizi bulmak mümkün mü?
Kendi sesimizi duymak, gerçekten kendi olmayı sağlayabilir mi?
Otantik olmak mümkün mü?
İç sesimiz sadece bizim sesimiz mi? Başka seslerin yankıları mı var içinde?
Ebeveynlerimizin bizden beklediği kişiyle, içimizdeki gerçek benlik arasında neredeyiz?
Toplumsal beklentiler gerçek kimliğimizi bulmamıza engel olur mu? Neden?
Seçme şansımızın olması özgürlüğümüzü ve özgünlüğümüzü besler mi?
Ve…
Bunca sorunun içinde, hala kendi sesimizi duyabiliyor muyuz?
